Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir Kahramanmaraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kahramanmaraş °C

Koca Kurdun Hatıraları Yandı

Koca Kurdun Hatıraları Yandı
04.08.2021
A+
A-

Ülkücü camianın önde gelen ismi Göksunlu Eğitimci Kemal Koyuncu’nun Taşoluk mahallesinde ki evinde yapılan tadilat kaynaklı olduğu düşünülen bir yangın çıktı.1961 Yılından bugüne kadar Koyuncu tarafından büyük emeklerle oluşturulan kütüphanede çıkan yangın Koyuncu ailesini derinden etkiledi.Aynı mahallede yaşayan Eğitimci-Yazar Mehmet Akif Önder ise yangını detaylı şekilde sosyal medya hesabından şöyle paylaştı;

70 YILLIK ANILARI KÜL OLDU

4 Ağustos  2021 Çarşamba gecesi Göksun İlçesi Taşoluk Mahallesi’nde Kemal Koyuncu’nun evinde çıkan yangında Kemal Koyuncu’ya ait yetmiş yıllık anılar yok oldu.

Yangının çatı onarımı sırasında İspiral kullanımı sırasında İspiral  çapaklarının (çıngı) ısıtması sonucu yavaş yavaş tavan tutuşması ile yangının başladığı düşünülmekte. Gece boyunca yavaş yavaş yangının ilerlediği tahmin ediliyor. Sabaha karşı yanık kokusuyla uyanan ev sakinleri duman ve kokunun izini sürerek yangının kütüphanede meydana geldiğini anlıyor ve telaşla ilgili kurumlara bildiriyorlar. Komşuların ve itfaiyenin yardımı ile yangın can kaybına sebep olmadan söndürülüyor.  Kütüphanenin, cümle kapısının dışında olması muhtemel bir felaketi önlüyor.

YETMİŞ YILLIK BİRİKİM

“Yangın, başlayacak başka bir yer bulamamış gibi tam benim yüreğimden başlamış” diyor Öğretmen Kemal Koyuncu. Çünkü yanan yer O’nun kütüphanesi. Kütüphane deyince insanın aklına hemen içinde birkaç raf kitabın olduğu bir mekan geliyor . Ama Kemal Koyuncu için durum farklı. “YETMİŞ YILLIK BİRİKİM” dedik ya; işte o kütüphane O’nun tüm hayatı.

Daha 1961 yılında ortaokul birinci sınıftan itibaren biriktirmeye başladığı tüm anılar var orada. Hayatının her dönemine ait nice hatıralar barındıran fotoğraf albümleri, nadir eserlerinde içinde yer aldığı üç bin kadar kitap, yine hayatına ait hatıralar barındıran pek çoğu hediye; biblolar, tesbihler, çakmaklar,  bastonlar, kavallar….

Bunlarla da bitmiyor kayıplar. Yine ortaokul yıllarından itibaren yazdığı şiirlerin yer aldığı ajandalar, dönemin tarihine tanıklık edecek notlar tuttuğu ajandalar, yine yaşadığı dönemlerin olaylarını ele aldığı kitap çalışması…

“MAZİM YANDI”

Bu yangında “ mazim yandı” diyor Kemal Koyuncu. 

Doğal olarak abarttığımı düşünüyorsunuz bu yazdıklarımda. Bir kütüphane için bunca ajitasyon çok değil mi diyorsunuz. Eğer Kemal Koyuncu’yu tanımıyorsanız elbette haklısınız. Bizim kütüphane dediğimiz O’nun yaşam alanı, bizim kitap dediğimiz O’nun yaşam tarzı, bizim üç beş süs eşyası dediğimiz O’nun hayatının birer parçası…

Kitapları ya kendisi kıt imkanlarla almış ya da kitap merakını bilen eş-dost, hısım-akraba tarafından hediye edilmiştir. Her iki durumda da kitaplar O’nun için çok kıymetlidir. Zaten kitap olması bile başlı başına bir kıymettir.

Demiştim ya kitaplar O’nun için bir yaşam tarzıdır diye. Evet kitaplar bir yaşam tarzıdır. Bir dünyadır O’nun için.

HER KİTABIN BİR KİMLİĞİ, BİR KÜNYESİ VARDIR

​Eline geçen kitabı eğer bakıma ihtiyacı varsa önce bakımını yapar. Sonra bir künye oluşturur. Alındığı yer, tarih, kimden geldiği gibi tarihe tanıklık edecek bilgileri işler kitaba. Sonra okur. Okur derken yüzüne bakıp geçmekten bahsetmiyorum.  Okumak O’nun için özümsemektir. Yorumlamaktır. Tartışmaktır yazarıyla. Eleştirmektir. Kenarlarına notlar düşmektir. Yaşamaktır kısaca…

​FOTOĞRAF DEĞİL BELGESEL ARŞİVİ

​Yangında yok olan albümler dolusu fotoğrafın –fotoğraf çekmenin bunca kolaylaştığı bir zamanda- ne önemi var diye düşünebilirsiniz. O fotoğraflar ki; her biri çekildiği döneme ait belgesel niteliği taşımaktadır. Düşün ki belgesellere kaynaklık edecek kapasitede fotoğrafların yer aldığı bir fotoğraf arşivi… Her fotoğrafın arkasında hangi tarihte çekildiği, fotoğrafta kimlerin bulunduğu, ne sebeple çekildiği gibi bilgiler bulunmakta. Bu tarihe tanıklık değilse nedir?

​HER EŞYA BİR TARİH

​Bir de dedesinden kalma bir kama var ki tam bir tarih. Kimbilir ona kimden kaldı? Belki babasından, belki dedesinden… En az yüz yıllık bir kama. Özenle bakımı yapılmış, onarılmış ve ilk günkü gibi muhafaza edilmiş. Muhafaza edilmiş derken yangına kadar… Yangından oda nasibini almış.

​ŞÜKÜR Kİ CAN KAYBI YOK​

​Evet can kaybı yok demiştim. Bu sevindirici bir durum. Ama can kaybından daha fazlası varbu yangında. Yetmiş yıllık bir mazinin kaybı var. Anılar, hatıralar kaybolmuştur bu yangında.  Çünkü O’nun için kütüphane yaşam alanı, kitaplar yaşam tarzı.

​Hani diyordu ya: “Yangın, başlayacak başka bir yer bulamamış gibi tam benim yüreğimden başlamış” işte öyle. Bu yangın tamda O’nun yüreğini yaktı.

​Yüreği yanan bir insandan geriye ne kalır ki….

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.