Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir Kahramanmaraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kahramanmaraş °C

Kaplan “Göksun’da Türklüğün Bekası İçin EVET ” Dedi

Kaplan “Göksun’da Türklüğün Bekası İçin EVET ” Dedi
20.02.2017
A+
A-

Kaplan “Göksun’da Türklüğün Bekası İçin EVET ” Dedi

 Kahramanmaraş Ülkü Ocakları İl Başkanı Mesut Kaplan Göksun’da katıldığı Yılmaz Fırat Çakıroğlu’nu anma programında yaptığı konuşmada Ülkü Ocakları olarak tavırlarını ortaya koyan konuşmasında Göksun’dan tüm Ülküdaşlarına Referandum mesajı verdi. Referandumdaki tercihlerinin evet olduğunu açıklaması ile birlikte salonda alkışlamalar ve slogan sesleri yükseldi. Şehit Fırat Yılmaz Çakıroğlu ve tüm ülkücü şehitlere rahmet dileyerek şu konuşmayı yaptı.

KAHRAMANMARAŞ ÜLKÜ OCAKLARI OLARAK GÜR BİR SESLE EVET
BAŞBUĞUN YOLUNDA EVET
LİDERİN İZİNDE EVET
ÜLKÜ OCAKALRI GENEL BAŞKANININ EMRİNDE EVET
DEVLET İÇİN EVET
CUMHURİYET İÇİN EVET
TÜRKLÜĞÜN BEKASI İÇİN EVET MİLLETİMİZ VE TÜRKİYE İÇİN EVET

Bugün bu salonda bir araya gelmemizi sağlayan yüce Allah’a sonsuz hamdü senalar olsun.
İki cihan güneşi gönüllerin sultanı, efendiler efendisine sonsuz salat ve selam olsun.
Selam olsun beş bin yıllık Türk milletinin; namus, şeref ve asalet timsali olarak nazlı nazlı dalgalanan al bayrağa.
Selam olsun Turan Ülkesinde uyanılacak sabahlara.
Kerkük’te, Musul’da, Beşir’de, Telafer’de, Halep’de Manas’ta, Savan’da kamp ateşlerinde, Yüreklerini tutuşturanlara, Almılalara, Ayyücelere, Aybalalara, Kürşatlar yetiştirenlere selam olsun.
Selam olsun Tanrı Dağlarının yiğitlerine, Metehan’dan bu güne Kürşat’tan Kültekin’e.
 Selam olsun Ergenekon’dan Malazgirt’e Börteçine’nin gök gözlerine.
Selam olsun Enverin buz tutan hayallerine Eşrefin Kürşad misali kırk eriyle cenge duruşuna.
Selam olsun peygamberin övdüğü Fatih’in ordusuna, Çanakkale’den Kafkaslara, Galiçya’dan Trablusgarp’a Cephe cephe cenge duranlara.
Selam olsun kalbi Türk İslam Coğrafyası için atan, Ötüken’in mukadderatını Mekke’nin mukaddesatı ile birleştiren, Orhun’daki kutlu mesajı Dokuz Işık’ta doktrinleştirip Anadolu’da gönül seferberliği başlatan Başbuğ Alparslan Türkeş’in yolbaşçılarına selam olsun size Es Selamün Aleyküm.

Değerli teşkilat başkanlarım,

Tarihi aşıp gelen kutlu davaya gönül vermiş, omuz vermiş kahraman ülküdaşlarım!

Cesaretle, inançla ve kararlılıkla; Türk’ün vatanı, milleti ve bayrağı için her türlü bedeli ödemeye talip olarak bugün bizimle birlikte yürüyen Ülkü Ocaklı yiğit bozkurtlarım, asenalarım, kıymetli hanımefendiler, beyefendiler, basınımızın güzide temsilcileri;

Ege Üniversitesinde bölücü terör örgütü mensuplarınca kalleşçe, haince şehit edilen Fırat Yılmaz Çakıroğlu kardeşimizi anmak üzere vefatının ikinci yıldönümünde Göksun Ülkü Ocakları İlçe Başkanlığımızın düzenlemiş olduğu “Hilal Bıyıklı Çocuklar, İşte Bizim Bozkurtlar” adlı tiyatro gösterisinde bir araya gelmiş bulunuyoruz. Böylesi anlamlı bir etkinliğe imza atan Göksun Ülkü Ocakları başkanımıza ve yönetimine tebriklerimi sunuyor, başarılarının devamını diliyorum. Burada bulunan siz değerli gönüldaşlarıma da sevgi, saygı ve muhabbetlerimi bildiriyorum. Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.

Değerli misafirler;

20 Şubat 2015 akşamı İzmir Ege Üniversitesi’nde yaşanan olaylar akabinde camiamız yasa bürünmüş, Ülkücü hareket şehit Fırat Yılmaz Çakıroğlu için döktüğü gözyaşlarını dualarıyla süslemiştir. Gencecik vatan evladı, hayallerini ve sevenlerini geride bırakarak milyonların kalbinde bayraklaşmıştır.

Şehit Fırat Yılmaz Çakıroğlu ilk değildi. Sonda olmayacaktır. Kan ve gözyaşı ile yoğrulmuş, şan ve şerefle dolu mazimizde; 1 Bakan, 1 Belediye başkanı, 12 il Başkanı, 44 ilçe Başkanı ve 4000’e yakın mensubumuzu vatana kurban verdik. 12 Eylül 1980 yılında dünya siyasi tarihinin en büyük yargılamalarından biri olarak kabul edilen MHP ve Ülkücü kuruluşlar davasına muhattap olduk. Yalan ve iftirayla 9 yiğidimiz idam edildi. Cennet mekân Başbuğumuz Alparslan Türkeş’le birlikte binlerce mensubumuz tutuklanarak cezaevlerine kondu. Akıl almaz işkencelere maruz bırakıldı. Yılmadık, yıkılmadık. İman, inanç ve kararlılıkla; “ölmez bu hareket, ölmez bu dava” diyerek yeniden bismillah dedik. Ezanı hür, bayrağı hür bir Türkiye için mücadeleden asla vazgeçmedik. 50 yıldır şehadet yol arkadaşımız oldu. İsyan etmedik. İmtihan olduğumuz şuuruyla “hayırda Allah’tan, şerde Allah’tan” diyerek şükrettik. Ve bugün Cenab-ı Allah’a şükürler olsun ki, tüm zorluklara rağmen, Ülkücü hareket yüce bir dağ gibi dimdik ayakta ve varlığını sürdürmektedir. Dünya döndükçede sürdürmeye devam edecektir.

Bilindiği üzere şehitlik, herkese nasip olmayacak yücelikte bir makamdır. Bu makama yükselen kardeşlerimizin şefaatine erişmek ise hepimizin en büyük temennisidir. Ancak milletimizin huzuruna kast eden hainlerin alçakça saldırıları karşısında; vatandaşlarımızın geleceğe yönelik kaygılanmaması için, umutsuzluk ve karamsarlığa düşmemesi için dim dik durmak biz Ülkücülerin boynunun borcudur.

Önemle belirtmeliyim ki; Terörü palazlandıran, meşrulaştırmaya çalışan ve teröre sessiz kalanlar da en az teröristler kadar suçludur, aşağılıktır. Türk milleti terörün yayılmasına fırsat veren siyasetçileri, terörü meşrulaştırmaya çalışan yazarları, teröre yardım ve yataklık eden yerli ve yabancı bütün unsurları hafızasında tutacak ve hesapların görüleceği günü sabırsızlıkla bekleyecektir. Milli birlik ve bütünlüğümüze kast eden herkes bu ihanetin hesabını mutlaka verecektir. Bu hesabı sormazsak; Gök girsin kızıl çıksın!

Bütün bunlara rağmen Türkiye teröre teslim olmayacak, Türk milletinin birlik ve beraberliğini hiçbir güç bozamayacaktır. Bu anlamda 50 yıllık siyasal, 100 küsür yıllık fikirsel, 2000 küsür yıllık kültürel kökleri olan Ülkücü irade adına; Devletimizin bu belayı ülkemizden defetmek için sergilediği katı tutumun her zaman destekçisi olduğumuzu; son nefer, son nefes, son damla kana kadar mücadeleye hazır olduğumuzu buradan haykırıyorum!

Tek dil, tek millet, tek devlet mefkûresiyle kurulmuş bu koca çınarı değil yıkmaya yerinden kıpırdatmaya bile kimsenin gücü yetmeyecektir!

Maziden Atiye kahramanlıklarla yoğrulan vatanımızın; Fırat’ları, Ömer Halisdemir’leri, Fethi Sekin’leri bitmeyecektir!

Dün;

– Ulubatlı Hasan’dık burçlara ilk bayrak dikilirken!

– Mustafa Kemal’dik Kürdü, Lazı, Çerkezi ile bir millet; yedi düvele kafa tutan!

– Antepli Şahin’dik, Nene Hatun’duk, Sütçü İmam’dık; mevzu bahis vatan olduğunda dilde tekbir elde bayrak vatanı müdafaa eden!

– İmamoğlu’yduk, Önkuzu’yduk, Kılıçkıran’dık, Fırat’tık; vatanımın ha ekmeğini yemişim ha uğruna bir kurşun diyerek şehadet şerbetini içen!

Milletimizin vicdanı rahat olsun. Ülkücü gençlik dün olduğu gibi bugünde görevinin başındadır. Bu vatan için şehitlerimiz için verilecek bir hesap, ödenecek bir bedel varsa biz bunların hepsine talibiz.

Bugün; milleti bölmeye çalışanlara karşıda her zamanki gibi tek yürek olup tek bir ses veriyoruz: “Şehitler ölmez, vatan bölünmez!”

Bu duygu ve düşüncelerle şehadetinin ikinci yıldönümünde genç ömrünü vatana adayan İzmir Ülkü Ocakları Ege Üniversitesi teşkilat başkanı Fırat Yılmaz Çakıroğlu kardeşime ve mazimizin aklığı olan kutlu kervanın yolbaşçısı Ruhi Kılıçkıran ağabeyimizden günümüze şehadete ermiş tüm şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Allah Onlardan gani gani razı olsun. Ruhları şad olsun.

Ne mutlu bu vatan için şehit olana!
Ne mutlu bu vatan için gazi olana!
Ne mutlu Türküm diyene!
Sözlerime son verirken şu hususa da tekrardan dikkat çekmek istiyorum.
Vatana ve millete hizmet yolu
Şerefli bir yol olduğu kadar,
çok da tehlikeli, zahmetli bir yoldur.
Bu millete, Bu memlekete, Bu ülkeye canımızda, kanımızda; Helaldir, fedadır.
Duymak istemeyenlere, anlamayanlara buradan ısrarla haykırıyorum.

Ülkücü Gençlik; Başbuğumuzun izinde, Liderimizin yolunda, Genel başkanımızın emrindedir.” Diyerek sözlerini tamamladı. Konuşmasının ardından Salonda Evet kararı teşkilat üyeleri  ve katılımcılar tarafından ayakta alkışlandı

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.